Yapılan araştırmalar, stres sırasında beyinde salgılanan maddelerin miktarındaki artışın öğrenmeyi olumlu etkilediğini ortaya koymuştur. Ancak öğrenme karmaşıklaştıkça ve öğrenme süresi uzadıkça yüksek kaygının öğrenmeyi zorlaştırdığı belirlenmiştir. Bu durumda kaygı düzeyi düşük olan öğrencilerin, kaygı düzeyi yüksek olan öğrencilerden daha başarılı olduğu tespit edilmiştir. Çünkü yüksek kaygı sırasında, beyinde salgılanan maddelerdeki artış, öğrenme süreci için gerekli olan protoin sentezini engelleyici boyutlara ulaşır.
Öyleyse sorumluluk duygusunu aşacak şekilde bir kaygı, başarıyı engelleyici bir saplantı hâline gelir.
Uzmanlar, kaygının öğrenci başarısını olumsuz etkilediğini tespit etmişlerdir. 1985 – 1986 eğitim öğretim yılında Türkiye’de sınavlara hazırlanan 5212 öğrenci üzerinde yapılan bir araştırmaya göre bu öğrencilerin kaygı düzeyi ameliyat olacak olan genel cerrahi hastalarının kaygı düzeyinden yüksek çıkmıştır. Almanya’da Erlangen Üniversitesi’nde tıp psikolojisi öğretim üyesi olan Siegfried Lehr, yaptığı araştırmalara dayanarak, sürekli stres altında yaşayanların beyinlerinin en geç 40 yaşından sonra gerileyeceğini söylemektedir. Öyleyse kaygıdan mutlaka kurtulmak gerekir.

Kendine güvensizlik, karamsarlık, ailenin yanlış tutumları, daha önce yaşanmış başarısızlıkların takrarlanabileceği endişesi, beklentiler,imkansızlıklar, bilgisizlik… Kaygının daha pek çok sebebi olabilir. Örneğin hedefin belirsizliği, plânsızlık, çalışma metotlarını bilmemek, güvensizlik, danışılacak kişilerin olmaması, arkadaş çevresinin olumsuz telkinleri, öğrencinin önünde başarılı bir örnek olmaması, aile ve çevrenin bilinçsizliği, aileden kalıtım yoluyla getirilen davranışlar bunların arasında sayılabilir. Önemli olan kaygı yaşayan öğrencinin bu kaygısının nedeninin ne olduğunun tespit edilmesidir. Ondan sonraki aşama ise bu nedenlerin zararsız hâle getirilmesidir.

Kaygının belirtileri
Genelde kalp atışlarının hızlanması, yüzde kızarma, avuç içinde terleme, baş ağrıları, baş dönmeleri, mide kasılmaları, titreme, güvensizlik gibi fiziksel değişiklere neden olan sınav kaygısından, öğrenci en kısa zamanda kurtulmalıdır. Bundan kurtulmak için de sınav kaygısına neden olan etkenleri bilmesi gerekir

KAYGININ NEDENLERİ VE GİDERİLMESİ NEDİR??

Kendine güvensizlik, karamsarlık, ailenin yanlış tutumları, daha önce yaşanmış başarısızlıkların takrarlanabileceği endişesi, beklentiler,imkansızlıklar, bilgisizlik… Kaygının daha pek çok sebebi olabilir. Örneğin hedefin belirsizliği, plânsızlık, çalışma metotlarını bilmemek, güvensizlik, danışılacak kişilerin olmaması, arkadaş çevresinin olumsuz telkinleri, öğrencinin önünde başarılı bir örnek olmaması, aile ve çevrenin bilinçsizliği, aileden kalıtım yoluyla getirilen davranışlar bunların arasında sayılabilir. Önemli olan kaygı yaşayan öğrencinin bu kaygısının nedeninin ne olduğunun tespit edilmesidir. Ondan sonraki aşama ise bu nedenlerin zararsız hâle getirilmesidir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir